Türkiye’nin süt pınarı ve damızlık merkezi Burdur’da, Burdur İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) gerçekleştirdikleri protokol ile DSYB’nin İlimizde suni tohumlamada kullandığı yurt içi ve yurt dışı kaynaklı spermalar, MAKÜ Veteriner Fakültesi hocaları tarafından bir kez daha kontrolden geçiyor.

Suni tohumlamanın önemli sorun olduğunu ve göz ardı edilemeyeceğini belirten Burdur DSYB Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Özcan, “Bu sebeple eğitim çalışmalarının yanı sıra yavru atma ve döl tutmama problemlerine yol açabilecek diğer etkenler yönü ile de çalışma yapmaya, hem birliğimiz hem de üyelerimiz nezdinde kafalarda soru işareti bırakmamaya karar verdik. Yapılan ilk kontrollerde kullanılan spermalarda hiçbir negatif durum tespit edilmemiştir. Yetiştiricimizin içi rahat olsun” dedi.

Burdur ili DSYB tarafından inek ve düvelerin suni tohumlama uygulamalarında yerli ve ithal kaynaklı spermalar kullanılmaktadır. Bu tür ticari spermalar satış öncesi viral etkenler yönünden test edilerek incelenmektedir. Ancak kafalarda hiçbir soru işareti kalmaması adına,   Burdur’da kullanılmadan önce bir kez daha incelenmesi gerekliliği doğmuştur. Bu nedenle MAKÜ Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı tarafından, Burdur DSYB’ne kayıtlı sığır yetiştiricilerine ait inek ve düvelerde kullanılan spermaların viral etkenler yönünden araştırılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla, sperma ile bulaşan ve sığırlarda önemli ekonomik kayıplara neden olan viral etkenler (BHV-1, BVDV, BHV-4, Mavi dil virus, Akabane virus, Rift Vadisi Humması virus), Viroloji Anabilim Dalı Laboratuvarlarında yeni kurulan immunfloresan mikroskop ile incelenmeye başlamıştır.

Burdur DSYB Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Özcan Üniversite’nin Burdur için bir fırsat olduğunu ve bunu her ortamda dile getirdiklerini belirtti ve yaptıkları çalışma hakkında açıklamada bulundu: “Yavru atma ve döl tutmama hayvancılıkta tüm dünyada büyük bir problemdir. Geçtiğimiz aylarda Veteriner Fakültemiz ile bu konuda bir eğitim çalışması başlattık ve devam etmektedir. Tabi sorun ve bu sorundan ötürü oluşan ekonomik kayıp göz ardı edilemez. Bu nedenle eğitim çalışmalarının yanı sıra yavru atma ve döl tutmama problemlerine yol açabilecek diğer etkenler yönü ile de çalışma yapmaya, hem birliğimiz hem de üyelerimiz nezdinde kafalarda soru işareti bırakmamaya karar verdik. Yapılan ilk kontrollerde kullanılan spermalarda hiçbir negatif durum tespit edilmemiştir. Yetiştiricimizin içi rahat olsun. Ayrıca gerek yaptığımız eğitim çalışmalarında olsun, gerekse bu tip projelerle Burdur hayvancılığının bugünü ve geleceği için çalışan Veteriner Fakültesi Yönetimi ve Öğretim Üyelerine tüm birlik üyelerimiz adına teşekkür ederim” dedi.

MAKÜ Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Kale koordinatörlüğünü yaptığı çalışma ile ilgili şunları söyledi: “Süt sığırcılığının temel amacı yılda 1 adet sağlıklı buzağı almak ve yüksek düzeyde süt elde etmektir. Ancak, bu durum her zaman mümkün olmamaktadır. Viroloji Anabilim Dalı laboratuvarlarımızda Burdur ve çevresinde sahaya yönelik yapılan taramalarda döl tutmayan, fertilite problemli ve yavru atığı yapan süt sığırları arasında son yıllarda viral hastalık etkenlerinin artış içinde olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu çalışmayla; Sığır üretimini arttırmada kullanılan yerli ve ithal spermalardan kaynaklanabilecek ve tedavisi mümkün olmayan viral etkenlerin belirlenmesi ve ortadan kaldırılması, DSYB ve yetiştiriciler gözünde suni tohumlamada kullanılan yerli ve ithal spermalarda güvenirliliğinin sağlanması ve bunun kamuoyu ile paylaşılması, Fertilite problemli sürülerde sperma, sürü ve bireysel hayvanlar düzeyinde yapılan viral taramalarla kontrol programlarının yapılmasının gerekliliği ve elde edilen faydalar olarak ifade edilebilir” dedi.