Mübarek kurban bayramı yaklaşıyor. Hayvan pazarlarını hareketli günler beklemekte. Peki bu hareketli günlerde hem satıcıların, hem de alıcıların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Ülkemizde yeterli hayvan var mıdır, ithal kurbanlık söz konusu mudur? Kurban Bayramı dolayısı ile ülke içindeki hayvanlar gezmekte ve dolayısı ile hayvan hastalıkları taşınması ve yayılması gibi bir öngörü varmı, varsa eğer ne gibi önlemler alınmalı, nelere dikkat edilmelidir?

Hayvan pazarlarının en haraketli olduğu dönemdir Kurban Bayramları. Yetiştiricinin bir yıl boyunca kurbanlık olarak yetiştirmeye başladığı hayvanını sattığı, halkımızın da kurban vazifesini gerçekleştirdiği zamandır.

Ülkemizde iller bazında nüfusun ve bu nüfusa göre hayvan yetiştiriciliğinin orantılı olmamasından dolayı, Kurban Bayramı öncesi hem illerin içerisinde hem de iller arası hayvan nakliyatı çok yoğun olmaktadır. Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar kurbanlık taşınır ve buralarda hayvan pazarlarına çıkarılır. Buda ister istemez bulaşıcı hayvan hastalıklarının da taşınması ve yayılmasına ön ayak olmaktadır. Bu konuyla ilgili hayvan nakliyatı yapılmasın demek mümkün değildir. Fakat gerekli illerde kontrol noktaları oluşturularak en azından hastalığın arı illere taşınması ve yayılması önlenebilir. Ayrıca iller bazında da illerdeki hayvan pazarlarında tarım il müdürlüğü veterinerleri tarafından kontrol bürosu açılarak pazardaki hayvanlar kontrol altında tutulabilir, şüpheli hayvanların girişine engel olunabilir.  Ama her zaman olduğu gibi bu konuda da satıcıya büyük iş düşmektedir. Satıcı malını satma isteğinde, alıcı daha ucuza kurban vazifesini gidermenin derdinde. Elindeki malı satabilmek uğruna tüm Türkiye’de hastalığın yayılmasına sebep olmamalıdır. Bir yerde vicdan meselesidir yani. Satıcı risk grubundaki hayvanını dolaştırmamayı seçmelidir.

Her ortam ve zamanda söylediğimiz gibi Türkiye’nin ithal hayvan ve ete ihtiyacı yoktur bu Kurbanlıkta olsa damızlıkta olsa böyledir . İthal hayvan yerine küçükbaş hayvancılık özendirilmeli, var olan büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri desteklenmelidir. Yetiştiricimiz zaten dengesiz süt fiyatları ve sürekli artan yem fiyatları ile boğuşmaktan bıkmış durumdadır. Yarınını göremeyen, bu günü zor kurtaran bir haldedir. Hali hazırda bu ve bunun gibi sorunlarla mücadele eden yetiştiricimiz hayvan ve et ithal ederek acımasız rekabet ortamına sokulmamalıdır.  Biz inanıyoruz ki hayvan ithali şöyle dursun, Türkiye bölge ülkelere ihraç edebilecek güce ve hayvana sahiptir. Her zaman da dediğimiz gibi “ biz bize yeteriz, biz Türkiye’ye yeteriz” diyorum.

Burdur İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve şahsım Kamil ÖZCAN olarak şimdiden tüm vatandaşlarımızın kurban bayramlarını kutlar ailesi ve dostları ile birlikte sağlıklı, mutlu bir bayram geçirmelerini temenni ederim.